50+1 tartışmasıyla ilgili Bahçeli’den son dakika açıklaması
Bahçeli’nin açıklamalarından satır başları şöyle; Anadolu coğrafyasından bin yıldır va roluşumuzun sırrı tehlikeleri zamanında sezen, tehditleri kaynağında eriten isabetli duruş ve doknuştur. En az bunlar kadar belki de daha önemlisi milli birlik müdafaasındaki azim ve dirliktir. Tarih boyunca Anadolu kıtaların kavşak noktası, ticaret koridorlarının kesişme noktasıdır.
Vatana adını veren milletir. Ülkeye adını veren millettir. Devlete adını veren millettir. Millete adını veren ise Türkiye’dir.
Filistin’in huzuru, Türkiye’nin huzurudur. Suriye’nin istikrarı, Türkiye’nin istikrarıdır. Suskun kalmamız, milli ve manevi emanetlerimiz saygısızlık olur. Ayrıştırmak ve ayrı düşünmek boşuna kürek çekmektir. Gazze meselesi güvenlik, inanç, kültür ve tarihle ilgili Türkiye’nin meselesidir. Haksızlık karşısında suskun kalmak dilsiz şeytanlıktır. Türk milleti zalim İsrail ve zulüm destekçilerinin şeytani oyunlarına mesafeli ve öfkelidir.
Yüzünde cenneti taşıyanlarla özünde cehennemi barındırıların ebedei mücadelesinde kazanan her zaman bellidir. Zafer her zaman inananların hanesine yazılacaktır.
Dikkatinizi çekiyorum… Gazze’de her saat başı 6 çocuk hayatını kaybetmektedir. Bu tablo insani bir felakettir. Almanya Başbakanı yanlış tarafta duruyor. Bizim tarihimizde Holokost yok.
Milli Muharip Uçağımız KAAN havalacak, zora girmemizi bekleyen odakları da teker teker çatlatacak.
İsrail orantısız, opnurusz ve ahlaksız saldırılarına derhal son vermelidir.
İsrail-Filistin arasında çok acil ateşkes sağlanmalıdır. Gazze yakılmış ve yıkılmıştır. Yaklaşık 1.5 milyon insan yerinden ve yurdundan edilmiştir. Artık savaş ve soykırım suçu sabitleşmiştir. Şifa Hastanesi’nin altında tüneller olduğunu ve karargah olduğunu iddia eden İsrail hükümetinin karqa progandası elinde patlamıştır. Dünya daha fazla sessiz kalmamalıdır. ABD ve AB ülkeleri çelişkili açıklamalarına nokta koymalı ve İsrail’e verdikleri desteği bıçak gibi kesmelidir.
SİYASETTE YÜZDE 50+1 TARTIŞMASI
Cumhur ile Cumhuriyet kucaklaşmışsa bunun ana kaynağı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne aittir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi gelip geçici bir heves değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türk milletinin huzur, barış ve kardeşliğin temel kaynağıdır.
Sistemin aksayan yönleri varsa düzeltilmeli.
İster iyileştirirsin, isterse güçlendirirsin eğer parlamenter sistem ihya edilseydi devlet yönetimini krize sokması hayat gerçeği haline gelirdi.
Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ve değerlendirmeleri tutarlı ve anlamlıdır. Bu konuda bizim geçmişten bugüne söylediğimiz sözler paylaştığımız görüşler bellidir.
Dikkat buyurunuz, milletvekili seçmiyoruz, möuthar seçmiyoruz, Cumhur’un bütününü temsil edecek Cumhurbaşkanını seçiyoruz. Bugün de aynı çizgide, aynı görüşteyiz.
“CUMHURBAŞKANIMIZ İLE ARAMIZA HİÇ KİMSE GİREMEYECEK”
Sayın Cumhurbaşkanımızın bahse konu açıklamasını çarpıtıp fırsat düşkünü meczuplara fırsat vermeyiz, bunları adam yerine bile koymayız. Allah’a çok şükür siyasi hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik. Hiç kimseyi de sırtımıza da bindirmedik.
Keneler bizi anlayamaz. Anlasa da anlatmaya takatleri yetmez. Bedelse ödedik. Önce ülkem ve milletim demekten de asla vazgeçmedik. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi’ne bakan vermedik, doğrudur. Sefasına değil gerekirse cefasına talibiz. Milliyetçi Hareket Partisi ikbale meraklı değildir. MHP düşmana sıkılacak son kurşunudur. Bilmeyen varsa tekrar hatırlatayım, sayın Cumhurbaşkanımız ile diyalogumuz hasbidir, harbidir, saygı ve sevgi temellidir. Hiç kimse de aramıza giremeyecektir.