Dünyada İlk 10’daydı: Yerli Traktör Şirketi Uzel’in Aile İçi Çekişmeler Yüzünden İflas Etmesinin Sansasyonel Hikâyesi
5 mins read

Dünyada İlk 10’daydı: Yerli Traktör Şirketi Uzel’in Aile İçi Çekişmeler Yüzünden İflas Etmesinin Sansasyonel Hikâyesi

Dünyaca ünlü traktör markası Uzel’in, döneminde haberlerden düşmeyen davaları ve olayları neler? Şimdi o ilginç hikâyeye beraber bakalım.

İbrahim Uzel, 1935 yılında fabrikayı Bursa’da kurdu. Bundan sadece 5 yıl sonra 1940 yılında fabrikayı İstanbul’a taşıdı. O dönemde makas üretimi yapan Uzel, 25 yıl içinde büyük değişim yaşadı. Elbette burada bahsedilen makas, bir araç parçası.

Uzel, 1960’lı yıllarda Marshall yardımları ile ülkeye giren Massey Ferguson markası ile traktör üretmeye başladı.

Henüz her şeyin başındayken 1963 yılında İbrahim Uzel vefat etti ve şirketin hisseleri çocukları arasında pay edildi. Oğlu Ahmet Uzel %40, büyük kızı yerine hisseyi yönetecek olan kocası Cemal Atay %40, diğer iki kızı da %10 hisse aldı.

Dönemin traktör piyasasının neredeyse yarısına yakını Uzel firmasına aitti. Fakat aile içi uyuşmazlıklarla firma çalkalanmaya başladı. Bu sebepten 1990’lı yıllarda %10’luk hisseye sahip olan Zapsu Ailesi, hisselerini satmaya karar verdi. Aynı dönemde %40’lık hisse sahibi Cemal Atay da vefat etti. Yani hisseler oldukça dağıldı.

Ahmet Uzel 100 milyon dolar borçlanma ile 1996 yılında hisseleri tek elde toplasa da ömrü devamını getirmeye yetmedi, 1998 yılında vefat etti.

Dolayısıyla şirket hisseleri eşi Türkan Uzel, oğlu Önder Uzel, diğer oğlu Serdar Uzel ve kızı Şafak Kibar arasında paylaştırıldı.

Yüksek borç ve düşen ciro nedeni ile Önder Uzel şirketin başına geçti ve şirketi oldukça da toparladı. Fakat 2003 yılında gelindiğinde Önder Uzel, annesi Türkan Uzel ile davalık oldu. Türkan Uzel, dava sebebini ise genel kuruldan yönetim kuruluna geçtiğinden bile haberi olmadığını, şirket hakkında bilgi alamadığını söyleyerek açıkladı.

Dava, Önder Uzel lehine sonuçlansa da taraf değiştiren biri olacaktı.

Davada haklı bulunan Önder ve Serdar Uzel kardeşler, Uzel şirketini büyütmeye devam etti. Hatta birçok ülkede fabrika açtı. Ayrıca Uzel markası 85 ülkenin de pazarında yer aldı.

2007 yılından sonra aralarındaki anlaşmazlık sebebi ile Serdar Uzel, annesinin ve kız kardeşinin tarafına geçti ve temyize giden davanın seyrini değiştirdi. Uzel şirketi tekrar araştırılmaya başlandı.

Aile içi karmaşa, şirketin banka ve tedarikçiler ile olan ilişkilerini de etkiledi.

Bankaların şirkete olan güvensizliği ve tedarikçilerin paralarını alamayacakları yönündeki korkuları üretimde sorun yarattı.

Yaşanan olaylar başlı başına bir sorunken bir de Ferguson şirketi, ortaklığı feshetti. Sonrasında 2008 finansal krizi ortaya çıktı. Bu kriz ile tüm şirketler sıkıntıya girerken tedarikçilerin kendilerini kurtarma isteği ile Uzel, belini doğrultma yoluna girdi.

Bu sayede üretimde bir akış yakalayan şirket, krizden pek etkilenmedi. Aksine tam anlamıyla krizi fırsata çevirdi. Ayrıca paralarını alamayan işçiler gönüllü olarak geri döndüler. Yalnızca iyi niyetten değil elbette. Şirketin ve dolayısıyla çalıştıkları fabrikanın tekrar düzene girmesi, içeride kalan paralarını alabilecekleri anlamına geliyordu.

Davalar ve ihtilaflar şirketin sonunu getirdi.

Üretimi artırmışken ve borçların ödenmesi hızlanmışken alacaklıların kapıya dayanması, aile içi anlaşmazlık ve hatta aile üyelerinin Önder Uzel’in ‘dolandırıcı’ olduğu yönündeki iddiaları, şirketi iflasa sürükledi.

2012 yılında batan şirket; arkasında alacaklıları, emeği geçen ama emeğinin karşılığını alamayan işçileri ve ülkeye getirdiği dövizi bırakıp gitti.

Haklarını alamayan işçiler, fabrika önünde günlerce toplandılar.

İflas bayrağının çekilmesiyle işinden olan işçiler, haklarını alamadan evlerine gönderildi. Fakat kaderlerine razı olmak istemediler ve fabrikanın önünde günlerce toplandılar. Bu, onlara bir şey kazandırmadı ve en sonunda geri döndüler.

Kimsenin fabrikada kalmaması ile hırsızların yuvasına dönen fabrikada güvenlik dahi yoktu. Milyonluk makineler yağmalandı ve kilo ile satılmaya başlandı. İşçiler tekrar açılacağına dair bir umutla nöbet tutmak isteseler de bir süre sonra vazgeçtiler.

İlham verici bir başlangıç, adım adım büyüyen bir şirket, aile içi olaylar ve en sonunda mağdur yüzlerce insan şeklinde özetlenebilecek bu hikâye, Uzel’in hikâyesi.

Kaynaklar: Kadir Kuru, Hürriyet Gazetesi

İflas eden şirketler hakkındaki diğer içeriklerimiz:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir